Yeşil Hat terimi, Kıbrıs’ta fiili olarak var olan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki sınırı belirtmek için kullanılır. Bu hat aynı zamanda her iki tarafın da başkenti olan Lefkoşa’yı da bölmektedir. Mart 1964’ten bu yana adada bulunan Birleşmiş Milletler Kıbrıs Barış Gücü tarafından kontrol edilmektedir.
İngiliz sömürge idaresi döneminde, 1956 yılında Türk ve Rum mahalleleri arasına tel örgüler yerleştirilerek, etnik çatışmaları engelleme çabası başlatıldı. Bir süre sonra Lefkoşa başkentinde de Türk ve Rum bölgeleri tel örgülerle ayrıldı. Adanın bağımsızlığı sonrasında, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti anayasası gereği Lefkoşa, diğer dört büyük şehir gibi resmen iki belediyeli bir yönetim modeline geçti. Ancak, bu önlemler etnik çatışmaları durdurmak yerine artırdı ve kentler, köyler ve mahalleler arasında göçlere neden oldu.
Sonuç olarak, 30 Aralık 1963’te, Zürih ve Londra Anlaşmalarının garantör ülkeleri (Birleşik Krallık, Türkiye ve Yunanistan) tarafından oluşturulan “Barışı Koruma Kuvveti”nin İngiliz komutanı General Peter George Francis Young, Kanlı Noel olarak bilinen çatışma ve cinayetlerin artması üzerine, dönemin bağımsızlık müzakerelerinden sorumlu İngiliz bakan Duncan Sandys’in de katıldığı bir görüşmenin ardından, Lefkoşa haritası üzerinde yeşil renkli bir kalemle, daha sonra “Yeşil Hat” olarak adlandırılacak ateşkes hattını çizdi.
Ancak, “Yeşil Hat”ın bugünkü sınırları 1974 Kıbrıs Harekâtı ile belirlenmiştir. Bu dönemde bu hat “Attila Line (Attila Hattı)” olarak da bilinmekteydi. O zamandan bu yana, geleneksel bir sınırın ötesinde, yaklaşık 346 km²’lik bir alanı kapsayan silahsızlandırılmış bir tampon bölge işlevi görmektedir.
180 kilometre uzunluktaki Yeşil Hat üzerinde günümüzde her iki tarafa karşılıklı geçişlere olanak veren dokuz sınır kapısı vardır. Bu geçiş noktaları 2004 yılında Avrupa Birliği Konseyi’nin Yeşil Hat Tüzüğü’nü onaylamasıyla açılmaya başlanır. Lefkoşa 1963 yılından beri dünyadaki son bölünmüş başkent olarak varlığını sürdürmeye devam ediyor.