girne kapısı

Girne Kapısı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin başkenti Lefkoşa’da, Venedikliler tarafından inşa edilen surlarda yer alan üç ana kapıdan biridir. Şehrin kuzeye, yani Girne’ye açılan geçiş noktası olan kapı, 1567 yılında inşa edilmiştir. Venediklilerin yaptığı üç kapıdan biri olan Girne Kapısı, Osmanlı döneminde ve sonrasında da önemini koruyarak günümüze ulaşmıştır.

Girne Kapısı, Lefkoşa surlarının kuzey kesiminde, batısında Cephane Burcu, doğusunda ise Musalla Burcu arasında yer almaktadır. Kapının önünde 29 Ekim 1963’te açılan Mustafa Kemal Atatürk heykeli bulunur. Heykelin iki yanında, 1790’da Büyük Britanya Kralı III. George için dökülen ancak daha sonra Osmanlılar tarafından satın alınan iki büyük top sergilenmektedir. Kapıdan şehre girildiğinde İnönü Meydanı’na ulaşılır; buradan Atatürk Meydanı’na doğru Girne Caddesi uzanır. Kapının dışında ise Cemal Gürsel Caddesi yer almaktadı.

girne kapısı

Kapı, Venedikliler tarafından inşa edildiğinde “Porta del Proveditore” veya “Porta del Provveditore” adıyla anılmaktaydı. “Provveditore” İtalyanca’da “askeri vali” anlamına gelmekte olup, kapıya dönemin askeri yöneticisi Francesco Barbaro’nun adı verilmiştir. Daha sonra Kıbrıs Valisi Laurenco Bembo’nun adına atfen “Porta Bembo” adı da kullanılmıştır. Osmanlı döneminde kapı “Edirne Kapısı” olarak adlandırılmış, ayrıca yakınındaki Cephane Burcu nedeniyle “Hisar’ın Kapısı” ismiyle de anılmıştır.

Lefkoşa surları, Venedikliler tarafından 1566–1568 yılları arasında, Osmanlı saldırılarına karşı şehri korumak amacıyla yeniden inşa edilmiştir. Bu dönemde inşa edilen üç kapıdan biri olan Girne Kapısı, yuvarlak kemerli kısa bir geçit olup üzerinde kare planlı bir bekçi odası bulunmaktadır. Surlardaki diğer kapılar ise Mağusa Kapısı ve Baf Kapısı‘dır. Kapı, o dönemde sabah gün doğumunda açılıp gün batımında kapatılmaktaydı.

girne kapısı

1821 yılında Osmanlılar kapıyı onarımdan geçirerek üst kısmına kubbeli bir muhafız odası eklemişlerdir. Aynı yıl kapının şehre bakan tarafına Sultan II. Mahmud’un tuğrası yerleştirilmiş, dış cephesine ise Kur’an’dan “Kapıları Açan” ayetine yer veren bir kitabe konulmuştur. Bu dönemde kapı, olası isyanlara karşı güvenlik amacıyla güçlendirilmiştir.

1878’de Kıbrıs’ın Birleşik Krallık yönetimine geçmesiyle birlikte, Britanyalıların Lefkoşa’ya girdikleri ilk nokta Girne Kapısı olmuştur. 20. yüzyılda kapı, şehrin modernleşmesiyle birlikte çeşitli değişikliklere uğramıştır. 1929’da Lefkoşa’da başlayan otobüs seferleri sırasında otobüslerin yüksekliği kapıdan geçişe engel olmuş, bu nedenle araçların üst kısımları sökülmek zorunda kalmıştır. 1931’de ise İngilizler, kapının her iki yanındaki surların bir bölümünü yıkarak motorlu araçların geçişine imkân sağlamıştır.

Girne kapısı
1880’lerde Girne Kapısı

Girne Kapısı, yıllar boyunca sosyal ve kültürel hayatın da bir parçası olmuştur. Bayram pazarlarının kurulduğu alanlardan biri olan kapı, 1963–1974 yılları arasındaki toplumlararası çatışmalarda esir değişim noktası olarak da kullanılmıştır.

Günümüzde Girne Kapısı, Lefkoşa Turizm Enformasyon Ofisi olarak kullanılmaktadır. Kapının içinde, Osmanlı döneminden günümüze kadar burada görev yapan ve 1946’da 121 yaşında hayatını kaybeden ünlü kapı bekçisi “Horoz Ali”nin fotoğrafları da sergilenmektedir.

Lefkoşa surlarının en önemli girişlerinden biri olan Girne Kapısı, hem mimari hem de tarihî özellikleriyle kentin en iyi korunmuş yapıları arasında yer almakta ve günümüzde de Lefkoşa’nın simgelerinden biri olmayı sürdürmektedir.